Trust if only it's enough...

6 Eyl 2008

Bu günlerde bir gün KABAK ÇEKİRDEĞİ yerken aklıma CADI'ların BAYRAMI geldi :S şimdiden TURUNCU SİYAH günler...


İnternetteki bazı zamazingolara göre bir Pagan festivali olarak ingiltere'de İrlandalılar İskoçlar ve Galliler tarafından kutlanmaya başlanmış ;19'uncu yüzyılda bu gelenek Kuzey Amerika'ya göçenler tarafından da devam etmiştir. Neden insanlar göç ettiklerinde bu tarz geleneklerini de beraberlerinde sürüklerler ya da severek götürürler ?
Kelt takvimine göre yaz 31 ekimde bitermiş ve bu tarihten sonra ölülerin bu dünyaya geçebileceği düşünülürmüş ( nedense ? :D ) ve de onları korkutmak dünyaya geçişlerini engellemek için insanlar en korkunç kostümlere bürünür ve onları korkutarak kaçırabileceklerini düşünürlermiş miş miş... ( ölüler nerede ve neden her yıl dünyaya geçmeye çalışırlar ? )
Gerçekten bu tarz inanışların günümüzdeki belki de ister istemez dönüştüğü ticari boyut göz ardı edilebilir mi ? ( Ciddi göz problemlerin varsa neden olmasın )
Peki başka bir açıdan bakıldığında bu cadılar bayramı kostümlerinin kendini git gide aşan piyasası aslında Amerikan halkına kendini özgürce ifade olanağı mı sağlıyor yoksa amaç TEŞHİR OLUNMAK mı yani bu bir BAHANE mi ?

Çemkirmeden önce fazlaca okuyalım diyenler için ayrıntılı bilgi :)

Gelenek Amerika'ya 1840'larda irlandali göçmenlerle birlikte geldi. m.ö 5.yy'da irlanda'nin celtic bölgesinde yaz mevsiminin sonu olarak 31 ekim kabul edilirdi. inanisa göre, o sene içinde ölen insanlarin vücutsuz kalan ruhlari 31 ekim gecesi kendilerine yeni vücut aramak üzere geri gelirlerdi. hiç kimse bedenini bu ruhlara kaptirmak istemedigi için bütün köylüler o gece evlerini ruhlari korkutup kaçirtacak sekilde düzenler, evlerini karanlik birakip disariya mumlar koyarak ve hayalet ya da ürkütücü yaratik kostümleri giyerek ruhlari korkutup kaçirtmaya çalisirlardi. daha sonraki çaglarda ruhlarin gezinmesi yönündeki inancin zayiflamasi ile halloween için kostüm giymek bir çesit kutlama halini aldi.benzer baska bir efsaneye göre ise 31 ekim gecesi yeryüzüne inen ruhlar insan kiligina girip yiyecek istemek amaciyla ev ev gezerlerdi. ruhlar, yiyecek vermeyi kabul eden ev sahiplerine sene boyunca iyi davranir, red edenlere ise sene boyunca oyunlar oynarlardi. zamanla bu inanis çocuklarin 31 ekim gecesi kostümler giyip ev ev gezerek seker istemesine dönüstü. "jack-o-lantern" (balkabagindan yapilan halloween feneri) gelenegi ise baska bir efsaneye dayanir. bu efsaneye göre jack ( bizim Tim Burton' ın Jack'idir kendisi :D ) adinda, insanlari kandirmayi seven düzenbazin biri seytan'i da tuzagina düsürüp kandirdi. seytan'i bir sekilde bir agacin tepesine çikaran jack daha sonra agacin üstüne bir haç kaziyarak seytan'in asagi inememesini sagladi. daha sonra seytan'la pazarlik yapan jack'in istedigi kendisine bir daha yaklasmamasi idi ve inanisa göre seytan agaçtan inebilmek için mecburen jack'in istedigini kabul etti. öldügünde yaptiklari yüzünden cennet'e kabul edilmeyen jack, seytan tarafindan da cehennem'e kabul edilmedi. sonuçta seytan'in kendisine verdigi içinde köz bulunan bir salgamin isiginda, cennet'le cehennem'in ortasinda bir bölgede kaldi. amerika'ya gelen irlandali göçmenler, bu efsanenin bir yansimasi olarak geleneklerini sürdürmek için (belki de salgamdan daha kolay bulunabildiginden) bal kabagi kullanmaya basladilar... günümüzde kutlandigi sekliyle "halloween" tüm bu efsanelerin bir karisimi olarak algilanabilir. her sene böyle 'tuhaf' bir kutlamanin yapilmasinin sebebi belki de yilda bir kere de olsa çocuklarin ev ev dolasip seker toplama; yetiskinlerin de tuhaf kiyafetler giyerek birbirlerini korkutup eglenme firsati bulma istekleridir.

TURUNCU SİYAH günler... :D

VE/VEYA